• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

Zeytinden Ne İstiyorlar?

Eklenme Tarihi: 10 Haziran 2017 Cumartesi
Eklenme Saati: 8:57
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Zeytinden Ne İstiyorlar?

ZEYTİNDEN NE İSTİYORLAR?

Ülkemizin önemli tarımsal ihraç ürünlerinin ilk sıralarında yer alan; yağını, meyvesini besin olarak tükettiğimiz, prinasını yakacak olarak kullandığımız, “Zeytin”den ne istiyorlar? Zeytin ağaçları neden yok edilmek isteniyor? Bilen, mantıklı bir açıklaması olan varsa anlatsın, halk olarak bilelim. Zeytin kutsal meyvedir, kutsal kitaplarda adı geçer, bizim Kutsal Kitabımız Kur’an da ondan bahseder. Zeytini, “meyvesi olgunlaştığında yememiz için” “çeşit çeşit meyveleri insanların faydalanması için bitirdiğini,” Yüce Tanrımız, Ayetlerinde açıklar. (1)İşte bu kutsal meyve enerjiye olan ihtiyaç gerekçe gösterilerek, Ülkemizin değerleri yok ediliyor.

Ekonomi bilimi, sınırlı doğal kaynaklarla, sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması ve toplumsal refahın en üst seviyeye çıkarılması için çareler üretir… Gelişmiş ülkeler, ekonomi biliminin ürettiklerinin hayata geçirilmesi aşamasında, çevrenin tahrip edilmesine, yağma edilmesine izin vermez. Onlar, doğanın bizlere emanet olarak verildiğini, aldığımız emaneti çocuklarımıza devretmek zorunda olduğumuzun bilincindedirler. Doğanın kurduğu dengeyi korumanın kendi geleceklerinin garantisi olduğunu da bilmektedirler. Gelişmiş ülkeler, Paul R. EHRLİCH ’in öngördüğü “Doğa, insan olmadan da yaşar. Ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz.” (2) Tezini hiç unutmazlar.

Dünya, üzerindeki yaşamın sürmesi için doğal bir denge oluşturmuştur. “Hayvanlar, besin bulmak veya beğenmedikleri bir çevreden uzaklaşmak için hareket edebilir o ortamdan uzaklaşabilirler. Buna karşılık bitkiler, doğal yayılmaları ile gösterdikleri hareketlilik dışında yer değiştiremezler. Bitkiler, doğal çevrenin özellikleri ile uyum içinde bulunmak zorundadırlar.”(3) Zeytin, bulunduğu ortama uyum sağlamış, başka bir iklimde ve coğrafyada yetiştirilmesi mümkün olmayan insanlık için yararlı, yetiştirilmesi güç, uzun ömürlü bir meyvedir. Meyvesi, sofralık olarak, yağ olarak, çekirdekleri yakacak olarak kullanılır.

Ne yazık ki idarecilerimizce kıymeti anlaşılamamış olan “kutsal meyve”nin yok edilmesi için yasa tasarısı hazırlanıyor. Halen ülkemiz mevzuatında yürürlükte bulunan 3573 sayılı Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 14.m ve 20. m. ile Zeytin ağacı ve zeytinlikler, korunmaktadır. 14.m. “Zeytinliklere her çeşit hayvan sokulması yerleşim sahaları hariç, zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılmasını” yasaklamıştır. 20. m. ile “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin çoğalmasına (Eşeyli üretim-vegatatif) ve eşeysiz (generatif) gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” Hükümleri ile koruma altına alınmıştır. Yasa, zeytinlik sahalarının imara açılmasının da önüne 20.m. 2. fıkra ile geçmiştir. Fıkra “Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dâhil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’unu geçemez”  İşte bu yasanın bazı maddeleri değiştirilerek yeni tasarı (torba yasa) ile zeytinliklerin yok edilmesinin önü açılmak isteniyor.

Halk olarak, devleti idare edenler olarak, başımızı iki elimizin arasına alarak düşünelim! Biz nerede yanlış yapıyoruz? Reform yapıyoruz diye, tarım ve çiftçi üzerinde aldığımız tedbirler sonunda buğdayın, samanın, pirincin ve diğer tarım ürünlerinin ihracatçısı iken ithalatçısı olduk.  Dünyada kendi kendine yeten ilk on ülke arasından çıktık, köylüyü perişan ettik. Üretimi değil tüketimi teşvik ettik. Üretici değil tüketici olduk. Aydın İlinde doğaya salınan jeotermal akışkanla “inciri” yok etmek üzere olduğumuzu görüp anlamadan, yeni sondajlar yapılmasına, santrallar kurulmasına izin verdik. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” Öngörüsünü görmezden geldik. Bölgemizde incirden sonra sıra Zeytine geldi. Kamu yararı görülürse ki, yasa bunun üzerine kurgulanmıştır. Kamu yararı verme yetkisi kanuna değil, valilere bırakılmıştır. Sübjektif değerlendirme sonunda, zeytinlik sahalarda taş ve kum ocakları açılacak, jeotermal ya da termik santrallar kurulacak. Maden araması yapılabilecek. Çimento fabrikaları kurulacak ya da genişletilecektir. Çimento fabrikası 10 kilometre, termik santral 50 kilometre çapındaki bir alanda zeytine zarar veriyor. Çünkü zeytin, toza ve küle karşı hassas bir bitkidir. 3573 sayılı yasanın 20. maddesi ile bu zararlı faaliyetlerin zeytinlik alanlarda yapılmasının önüne geçilmiş, zeytin sahaları korunmuştu, şimdi yasal koruma kaldırılıyor.

Yetkililerin, yaptıkları yanlışı anlayacaklarını yasa tasarısını geri çekeceklerini umuyorum. Zeytinin, incirin yok olmasını ve Aydın’ın çöl olmasını istemiyorum. Halk da istemiyor.

İsmail Türkbay

KAYNAKÇA:

1-Yaşar Nuri Öztürk, Kur’an-ı Kerim Meali. Enam Suresi, 99 ve 141. Ayetler. Nahl Suresi 11. Ayet

Nur Suresi 11. Ayet ve Tin Suresi 1.Ayet.

2-Bilim Teknik Dergisi, Şubat 1980 sayısı. S. 3

3- İlhan Kayan Makale, Bilim Teknik Dergisi. Nisan 1980 sayısı. S. 38

Etiketler:
Cumhuriyet doğa ekonomi incir İsmail Türkbay istikbal istiklal ıslah jeotermal Kuran kutsal meyve Mustafa Kemal Atatürk prina tarım vegatatif yabanileştirme zenginlik zeytin zeytinyağı
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net