• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

İklim Değişikliği ve DÜNYA!

Eklenme Tarihi: 24 Temmuz 2017 Pazartesi
Eklenme Saati: 10:41
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
İklim Değişikliği ve DÜNYA!

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE DÜNYA!

Bu yılın Haziran ayının son günleri ile Temmuz ayının ilk günlerinde meteorolojiye göre 45, Aydın Büyükşehir Belediyesinin meydandaki termometresine göre 48 dereceyi aşan rekor sıcaklıklar yaşadık. Yaşadığımız rekor sıcaklıkların gelecek günlerde, yıllarda egale edileceğinden hiç şüpheniz olmasın. Sanayi devrimi ile birlikte, ulusların, ulusları idare eden liderlerin Dünya egemenliğini ele geçirme çabaları, doğal kaynakların hoyratça ve bilinçsizce kullanılması, doğal dengenin bozulmasına, Dünyanın canlı yaşamı yok etme sürecine girmesine neden olmuştur. Doğaya hâkim olma içgüdümüz bu kadar güçlü olmasaydı, doğayla barışık, diğer canlılara saygılı olabilseydik yok olma sürecimiz daha yavaş olur, belki de dururdu.

Doğa, devinim halindedir. Bilim insanları yer kürenin canlı olduğunu, yeni türler yaratma, mevcut türleri de kendisine ayak uyduramadığı için yok etme potansiyeline sahip olduğunu söylemektedirler. Türleri yok etme süreci bazen çok hızlı bazen de yüzlerce, binlerce yıl sürebilmektedir. Süreci hızlandıran etkenlerin başında insanın doğaya verdiği zararlar gelir. Dünyamız kendi haline bırakılırsa, “doğal dengeyi koruyacak, geliştirdiği atıkları yok etme sistemini çalıştıracaktır. Ancak atıkları yok etme sistemi sınırsız değildir. Atmosferi kirleten toksik maddeler, suları temizleyen mikroorganizmaların ölümüne yol açar.”(1)Suları temizleyen mikroorganizmaların başında okyanuslarda yaşayan planktonlar gelir. Soluduğumuz Atmosferin “%20 si oksijen, kalan kısmı Azot, Argon Karbon gazları (CO2, CO) ve su buharından oluşur. Bu karışım, yaşamı sürdürebilecek yapıdadır. Sanayi devrimine kadar hayvanların, bitkilerin ve bakterilerin soluyup geri verdikleri gaz miktarlarının eşit olması sayesinde, Atmosferdeki gaz oranları hayret verici bir şekilde sabit kalmış ve denge bozulmamıştır. ” (2) Dengenin bozulması ve Atmosfer aleyhine işlemesi sanayi devrimi ile başlamış, günümüzde maksimum seviyeye çıkmıştır.

İnsan, bilerek ya da bilmeyerek doğal kaynakların sınırsız olduğu düşüncesiyle, enerjiye olan ihtiyacını karşılamak için fosil yakıtları kullanmış, Atmosferdeki CO2 ve zararlı gazların oranını artırarak doğal dengenin bozulmasına neden olmuştur. İnsanın, özellikle emperyalist ülkelerin, Dünyaya hâkim olma hırsları, bilim insanlarının doğanın kirletilmemesi, korunması gerektiği yönündeki uyarılarının görmezden, duymazdan gelinmesine neden olmuştur.

Dünyada hayatın kaynağı su ve suyun oluşturduğu sistemlerdir. Hayat suda başlamıştır. Su, oluşturduğu ekosistemlerin korunması, canlı yaşamın sürmesi, kendisinin temizlenmesi için toprağa bağımlıdır. Toprak, kirlenen tatlı suyun temizlenmesini, tekrar canlıların kullanımına sunulmasını sağlar. Onun içindir ki, kültürlere ve dinlere göre toprak kutsal olarak kabul edilmiştir. “Kutsal varlık olarak saydığımız, ‘Ana’ ile bir tuttuğumuz ve ‘Toprakana’ kabul ettiğimiz,” (3) yaşam garantimiz toprak kirlenir, suyu temizleme işlevini yerine getiremezse Dünyanın, canlı yaşamı yok etme süreci hız kazanacaktır. Canlı yaşamın yok olma sürecinin hız kazanmasının ilk uyarıları; hava sıcaklıklarının, sel baskınlarının, yağmur yerine dolu yağışının artması ve aniden çıkan hortumların her yıl periyodik olarak çoğalması, bir yıl önceki rekorları egale eder hale gelmesidir.

Dünyamızın bu hale gelmesindeki rolümüzü yadsıyamayız. Bilimi, sağduyuyu gözardı edip, enerjiye olan ihtiyacımızı karşılamak için Atmosferdeki CO2 ve diğer zararlı gazlar ile partikülleri yok eden orman dokusunu hızla yok ettik. Kâğıt ihtiyacımızı, buğday ve benzeri bitkilerin artık sapları yerine ormanlardan karşıladık. Mobilya ihtiyacımızı, fındık, ceviz kabuklarından ve pamuk saplarından karşılamak yerine ormanları yok ettik. Doğal, yok edilebilir maddeler yerine çevre kirliğinin baş sorumlusu plastik maddeleri kullandık. Doğaya daha az zarar veren, biyo yakıtlar yerine Atmosferin aşırı ısınmasına, kirlenmesine neden olan fosil yakıtları kullanmayı tercih ettik. Çağımızın olmazsa olmaz enerjisi elektriği üretirken, atık maddeleri kullanmak yerine Dünyamızı kirletecek yöntemlere ağırlık verdik. Bunlar yetmedi, temiz ve sürdürülebilir enerji kaynağı kabul edilen enerji kaynaklarını bile canlı yaşamı ve doğayı yok edecek şekilde hoyratça kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz.

Kurtuluşumuzun, “enerji ihtiyacımızı karşılarken, doğayı kirletmeyen ya da daha az kirleten alternatif enerji kaynaklarını bulmak ve üretimini teşvik etmekte” (4) olduğunu unutmamalıyız. Doğayı kirletmeye bu hızla devam ettiğimiz sürece; sıcaklık artışları, hortumlar, sel baskınları ve heyelanlar her yıl artarak devam edecek, kutuplardaki buzulların erimesiyle, sağlam kalan birkaç tarım havzası da yok olacaktır. İnsanların açlığa mahkûm edilmesi, canlı yaşamın yok olmasının önünü açacaktır. Bu durumdan kurtulmak yine insanın kendi elindedir. Zaman geçirmeden, doğayla barışmak, fosil yakıt kullanımını terk etmek ya da minimum seviyeye indirmek, çöplerimizi doğaya atmak yerine enerji üretiminde kullanmak, petrol ve petrol türevi plastik maddelerin kullanımından vazgeçmektir.

İsmail TÜRKBAY

KAYNAKÇA:

1-Bülent Büktaş, Hasta Dünyamız-Makale. Bilim Teknik Dergisi 1981 yılı 164 sayı S.26

2-age S. 27

3-Arif Akman, Toprakana. Makale Bilim Teknik Dergisi 1980 yılı, 148 sayı S. 8

4-İsmail Türkbay, Marsyas’ın Dilinden Meandros ve Havzası. S. 148

Etiketler:
atmosfer Aydın azot bilim insanları biyo yakıtlar Büyükşehir Belediyesi canlılar doğa dünya enerji karbon kaynaklar meteoroloji mikroorganizmalar petrol plastik rekor sıcaklık sanayi devrimi su toksik maddeler toprak
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net