• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

Çevreci Olmak Zor İş!

Eklenme Tarihi: 6 Kasım 2017 Pazartesi
Eklenme Saati: 8:23
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Çevreci Olmak Zor İş!

ÇEVRECİ OLMAK ZOR İŞ!

1980’li yılların başına kadar çevre kirliliği yaşamayan Aydın, Büyük Menderes Nehrinin hızla kirlenmesiyle çevre kirliliği ile tanıştı. Çarpık kentleşme, kanalizasyon sularının arıtılmadan deşarj edilmesi, hızlı nüfus artışı, çevre kirliliğinin ilk nedenleriydi. Bunlar yetmezmiş gibi 1980 ‘li yıllardan sonra yerin derinliklerinden, içeriğinde bol miktarda çevre kirliliği yaratan ve kanserojen maddeler barındıran, jeotermal akışkan yeryüzüne çıkarılıp doğrudan Büyük Menderes Nehrine salındı.

Anayasa, yasalarımız ve Uluslararası sözleşmelerin amir hükümlerine göre temizlenmesi, temiz tutulması gereken Büyük Menderes Nehri, ne yazık ki temizlenmek şöyle dursun daha da kirletildi. Çevre kirliliğine ve insan sağlığına zarar veren jeotermal akışkanın nehre akıtılmasına sessiz kalındı. İnsanımıza; çevre kirliliği yaratan, insan sağlığına olumsuz etki eden jeotermal akışkan “masum, yenilenebilir, çevre dostu” enerji olarak anlatıldı…

Halkımız, jeotermal enerjinin ne olduğunu anlayamadı ama bir avuç çevreci, jeotermal akışkanın bu yöntemle kullanılması halinde çevre felaketine yol açacağını gördü. Aydın halkını uyaran yazılar yazmaya başladı. Jeotermalciler de boş durmadı; anti propagandaya, savunmaya geçti. Onların propagandasına inanan halkımız önceleri çevrecilerin yanında yer almadı, hatta onlara şüpheyle baktı. Jeotermalin zararlarını görmeye başladıktan sonra çevrecilerin saflarında yerini aldı…

Halkımız çevreciyi, Aydın genelinde birbiri ardına kurulan, doğaya ve insana zarar veren santrallara karşı çıkanlar olarak bilmekte ve görmektedir…  Oysa çevre ve çevrecilik bu kadar dar kalıplara sığdırılamaz. Çevre kavramı çok daha geniştir, yaşamın her alanını kapsar…

Çevre, sözlüklerde “yaşamın gelişmesinde etki yapan doğal, toplumsal, kültürel dış etmenlerin bütünlüğü” olarak tanımlanır. Çevrebilim (Ekoloji) ise, “canlıların kendi aralarındaki bağlantıları ve ortamlarıyla olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır.” Çevreci, “çevredeki doğal güzellikleri, özellikle yeşilliği koruma yanlısı olan kimse.” (1) Olarak tanımlanmaktadır. Çevreci, sadece yeşili değil, doğayı ve yaşamı korur.

Bu teknik terimlerin yanında her bireyin ayrı bir çevre anlayışı vardır. Kimisi denizlerimizin temiz tutulmasını çevrecilik olarak görür. Denizlerin kirlenmesinin, nehirlerin, göllerin, havanın, toprağın kirlenmesinden kaynaklandığını görmezden gelir. Kimisi vahşi hayvanların yaşamları korunsun diye çevreci olur. Yaban hayatının yok olmasına neden olan toprak kirlenmesini, yapay gübre, zirai zehir kullanımını görmezden gelir. Kimisi temiz hava için çevreci olur, havayı termik santrallerin, araçların egzoz gazlarının, jeotermal santrallerden salınan karbondioksit, hidrojensülfür ve diğer zararlı gazların kirlettiğini görmezden gelir… Örnekleri çoğaltabiliriz ama bununla yetinelim. İşte çevreci bu kadar geniş çevre anlayışına sahip kişileri bir çatı altında toplayan, çevreyi kirletenlere, talan edenlere karşı örgütlü ve hukuki mücadele içine sokan kişidir.

Çevreciyi, çevrebilim yanlısı olarak da tanımlayabiliriz, ama bu tanım da yine çok sığ kalır. Çevre olgusu o kadar geniştir ki, yaşamın her alanında doğayla insanlar arasındaki her türlü ilişkiyi kapsar. Ülkemizdeki çevrecilere “doğa savaşçıları” diyorum. Çevrecilere verdiğim sıfat yanlış anlaşılmasın, onların verdiği savaş doğaya değil, doğayı kirletenlere, talan edenlere karşıdır.

“Çevreyi sevmek, korumak, kirletenlere, talancılara, rantçılara karşı koymak zor ve meşakkatli bir iştir. Çevreciler, çevre için dağ, taş demeden; yağmur, kar, tipi demeden; dağda, ovada, çamurda, sıcakta koşturacak, terleyecek, üşüyecek, çevre için var gücüyle çalışacaktır.” (2) Masa başında salonlarda hamasi nutuk atmakla çevreci olunmaz…

Çevrecinin, çevre için kullandığı sermayesi aklı, bilgisi ve emeğidir. Karşısında, paranın gücünü arkasına almış büyük sermaye sahipleri yer almaktadır. Çevrecinin savaşı, doğayı kim kirletiyorsa, kim talan ediyorsa ona karşıdır.

Çevrecinin karşısında yer alan, büyük sermaye sahibi çevre talancılarına karşı koymak, çevrecilerin birlikte olmalarını gerekir. Onlar birleşmez, bir araya gelmezse çevre savaşı kazanılamaz! Halk, onların arkasından gitmez! Çevre mücadelesi veren onlarca dernek, kendi başlarına çevre mücadelelerini ısrarla ve sebatla sürdürmektedirler. Kentimizdeki çevreci dernekler, salon çevrecisi değil gerçek çevrecidir. Daima halkın yanında yer almışlardır. Onların çabaları her türlü övgüye ve saygıya layıktır. Ama yukarıda değindiğim gibi güçlü sermaye karşısında bir araya gelip ortak hareket edilmezse savaş kazanılamaz!

Birlikten kuvvet doğar. Çevrecilerin, çevrenin temiz kalmasından başka bir amaçlarının, beklentilerinin olmadığı gün gibi ortadadır.  Amaçları çevre ve çevrenin temiz kalması olan dernekler neden bir araya gelmez?  Güçlerini neden birleştirmez? Emperyalizmin birinci taktiği olan “böl ve yönet” taktiğini bilmezler mi? Elbette bilirler.

Çevreyi talan edenlere, suyumuzu, havamızı, toprağımızı kirletenlere dur demek için bu gün, hemen bir araya gelmeli ve çevre savaşını hukuki zeminde halkla birlikte yapmalıyız. Yoksa savaşı kaybederiz!

İsmail Türkbay

KAYNAK:

1-Türkçe Sözlük, Dil Derneği yayını. S.331

2-İsmail Türkbay, Marsyas’ın Dilinden Meandros ve Havzası. S.3

Etiketler:
Anayasa Aydın Büyük Menderes Nehri çevre kirliliği çevrebilim denizler doğa jeotermal kanalizasyon kentleşme savaşçı Uluslararası
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Bir Yorum

  1. Mehmet Vergili   - Tarih: 10 Kasım 2017 - Saat 22:33   - Cevap Yazın

    Yureğinecsağlık İsmail abim.

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net