• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

Ulusal Egemenlik!

Eklenme Tarihi: 23 Nisan 2018 Pazartesi
Eklenme Saati: 1:43
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Ulusal Egemenlik!

ULUSAL EGEMENLİK!

Egemenlik nedir? Önce bunu bir belirleyelim. Egemenlik, “Ulusun ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin tümü.” Egemen ise “yönetimini hiçbir kısıtlama ya da denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan hükümran, hâkim. (1) Olarak tanımlanır.” Tarihi süreçte egemenlik bir kişinin eline verilmiş ya da zorla o kişi tarafından alınarak sürdürülmüştür…

1215 yılında İngiltere’de soylular, kralın egemenliğini kısıtlamak için harekete geçtiler ve “Magna Carta” adlı belgeyi imzalatarak, keyfiliğe son verip tek kişi egemenliğini sınırladılar ve demokrasiye geçişte ilk adımı attılar. Avrupa’da egemenliğin tek kişinin elinden alınarak asıl sahibi olan halka verilmesi gerçek anlamda 1789 Fransız ihtilali sonunda olmuştur…

Osmanlı İmparatorluğu 1622 yılından itibaren iyileştirme ve düzeltme hareketlerine girişmiş ama başarılı olamamıştır. Bunda tek kişi egemenliğinin devam etmesinin rolü vardır.  Fransız İhtilalinden yüzyıl sonra Osmanlı imparatorluğunda 1876 yılında kabul edilen anayasa ile padişahın yetkileri kısmen de olsa sınırlanmıştır…  Osmanlı İmparatorluğunun Aydınlanma hareketini yakalamamasının birçok sebebi varsa da en önemlilerinden birisi, “Gerçek anlamda çağdaş eğitim kurumlarına sahip olmamasında yatar. Medrese dışında gerçek anlamda üniversite ilk kez XX. yüzyılda açılmıştır. Oysa İtalya XI. YY da Fransa XII. YY da gerçek anlamda üniversiteye kavuşmuştu.” (2)

Devletlerin kuruluşundan beri uygulanan tek kişinin egemenliği ile yönetilme uygulaması aydınlanma çağı ile birlikte terkedilerek devletin seçilmişler eliyle yönetilmesi uygulamasına geçilmiştir. Demokrasilerin vazgeçilmez unsurları siyasi partiler kurulmuş, toplum hayatında yerini almıştır.

1876-1908 yıllarında kabul edilen anayasa sonucu oluşturulan Meşrutiyet yönetimi, sonuçta yine tek adam egemenliğine dayanıyordu. Osmanlı devletinin sona ermesiyle Anadolu’da başlayan halk hareketi, egemenliği gerçek sahibi olan halka vermek üzere harekete geçmiş, 23 Nisan 1920 de ilk “Millet Meclisini” açmış ve faaliyete geçirmiştir…

Anadolu hareketinin başında bulunan Mustafa Kemal Atatürk, “Bugün Türkiye Devleti doğrudan doğruya bir meclis ve şura (danışma) hükümetiyle yönetilir. Ve sonsuza dek böyle yönetilecektir.(3) Diyerek Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olacağının, egemenliğin tek kişide değil asıl sahibi olan halkta olacağını belirtmiştir…

Milli Meclis’in açılması sanıldığı gibi kolay olmamıştır. Anadolu halkı, topraklarını işgal eden düşmanla savaşırken, kendisine engel olmak isteyen padişah ile de savaşmak zorunda kalmıştır. “Padişah, Şeyhülislam aracılığı ile Anadolu halkını ve milli orduyu isyancı kabul etmiş, öldürülmelerinin vacip olduğunu” (4) ilan etmiştir…

Çok zor şartlar altında kurulan ve Kurtuluş Savaşından alnının akıyla çıkan, düşmanları yurdumuzdan kovan ilk meclis “Gazi Meclis” olarak tarihteki yerini almıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Meclisin kuruluşunu 23 Nisan 1924 te bayram olarak kutlanmasına karar vermiş ve 23 Nisan 1929 yılından itibaren Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Atatürk, Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve milletin başında hiçbir kuvvet yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardı. O da milletin kalbi ve varlığıdır.”(5) Diyerek Meclisin ve Cumhuriyetin devamlılığına vurgu yapmıştır…

Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk bayramı 17.3.1981 tarih ve 2429 sayılı kanunun 2. Maddesi A bendi ile yasal olarak “ Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kabul edilmiş, son yıllara kadar da coşkuyla kutlanmıştır. Son yıllarda coşkulu kutlama törenleri azaltılmaya, aksatılmaya hatta yapılmamaya başlanmıştır. Nedense 23 Nisan törenlerine katılmak zorunda olan devlet büyüklerimiz tam da 23 Nisan günü rahatsızlanarak hastaneye yatmaya, törenlere katılmaktan kaçınmaya başlamışlardır. Bunun nedeninin ne olduğunu hepimiz bilmekteyiz…

Ülkemizi halkıyla birlikte düşman işgalinden kurtaran, egemenliği gerçek sahibine veren Mustafa Kemal Atatürk, egemenliğin bir kişinin elinde olmasının sakıncalarını bildiği, geçmişi de iyi okuduğu için halkını tek kişi egemenliğine verilmemesi için yasal tedbirleri almıştır…

Demokrasiyi içselleştirmiş uygar ülkeler, egemenliğin halkta olduğunun bilinciyle hareket ederler. Kendilerini idare etmek için seçtikleri yöneticilerin yetkileri ve görevleri yasalarla belirlenmiştir. Yöneticiler kendilerini yasaların üstünde görmezler, göremezler. Yönetici yasa karşısında kendisini seçenle eşit haklara sahiptir. Onun görevi kendisini seçen halkına hizmet etmektir.

Ülkemizde 1920 yılında kurulan Milli Meclisçe kabul edilen anayasa, egemenliğin halka ait olduğunu kabul etmiş, sonra gelen Anayasalar bu ilkeyi hep korumuştur. 1982 Anayasasının 6. Maddesi, “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti Egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” Hükmünü getirmiştir.

Halk olarak Ulusal egemenliğimize ne kadar sahip çıkıyoruz? Veya sahip çıkmayıp Ulusal egemenliğimizden vaz mı geçiyoruz? Egemenliği tekrar bir kişinin eline mi vermek istiyoruz? Bunu sorgulayalım, düşünelim ve halkımızın özgürlüğü ve ülkemizin geleceği için en doğru kararları alalım… Ulusal Egemenlik haftası kutlu olsun.

KAYNAK:

1-Dl Derneği, Türkçe Sözlük. S. 482

2-Celal Erikan, Atatürkçülük S. 78

3-age. S. 79

4-Lord Kinross, Atatürk. S.334

5-https://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/23_Nisan.htm

Etiketler:
Anadolu Atatürk demokrasi egemenlik Fransız İhtilali İngiltere Kurtuluş Savaşı Magna Carta Millet Melisi Mustafa Kemal Osmanlı padişah tarih TBMM
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net