• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

Kilit Taşı ve Dev Aynası!

Eklenme Tarihi: 28 Mayıs 2018 Pazartesi
Eklenme Saati: 8:11
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Kilit Taşı ve Dev Aynası!

KİLİT TAŞI VE DEV AYNASI!

Bir toplumun yapısı, yaşam biçimi, üretim-tüketim ilişkileri gelişen, yerleşen dünya görüşü doğrultusunda şekillenir. “Bu ilişkiler günün koşullarına göre değişebilir. Ama o topluma kişilik kazandıran saygı, iyilik, güzellik, doğruluk, yardımlaşma, sevgi, hak-adalet, bilgelik gibi ögeler değişmez. Bu değerleri değişen, ya da sahip olduğu bu değerleri ortadan kaldırılan bir toplum birden bire yıkılır.” (1) Saydığımız bu değereler o toplumun temel taşlarını oluşturur. Adalet, temel taşların en önemlisidir ve “kilit taşı” görevini üstlenmiştir… Adaleti ortadan kaldırırsanız, toplum yapısı kendiliğinden çöker.

Türk Ulusu Müslümanlığı kabul ettiği günden günümüze, İslamiyet’in birçok değerini benimsedi, özümsedi, Orta Asya’dan getirdiği değerleriyle harmanladı. Yeni örfler yarattı. Harmanladığı bu değerleri yaşamında rehber edindi…

“Sosyologlara göre örfler, adetler, gelenekler bir halkın yaşamını biçimlendiren, onun doğa ve toplum içindeki davranış şeklini belirleyen sosyo-psikolojik mekanizmadır.”(2) Bu olguyu görmezden gelmek, toplumu zorla dönüştürme çabasına girmek, toplumsal yapıya büyük zarar verir…

Türklerin Anadolu’ya yerleşerek kurduğu Osmanlı imparatorluğunda yönetim, 600 yıl tek kişiye verilmiş ve toplum tek kişi tarafından yönetilmiştir… Tek kişi yönetimi adil olmaktan çok uzaktır. “Padişahın küçük bir öfkesi birkaç vezirin, birkaç paşanın boynunu vurmaya yeter de artardı. Böylesine bir toplumda bütün işlerin inançla, doğrulukla, sevgiyle, saygıyla, adaletle yürütüldüğünü düşünmek, bu düşünceyi geçerli kılmak için kanıt aramak, boşuna emek tüketmektir. Öfkelenen padişahın, başını keserim dediğinde ona karşı çıkacak, engelleyecek bir güç, bir yetki ve yetkili bir kurum yoktu.” (3)

Osmanlı Devletini idare edenler, başta padişah olmak üzere “Arab’a, Acem’e özenmeyi bir uygarlık atılımı saydılar. Türk örfünü, dilini bir kenara ittiler, bunun sonucunda Arap-Acem-Türk dillerinden oluşan yapay bir dil ortaya çıktı. Uygarlık yaratmada başlıca etken olan “dil bilinci” yeşerecek, gelişecek bir ortam bulamadı.” (4) Toplum, tek adam rejimine mahkûm edildi, geri bırakıldı ve hakkını arayamaz hale getirildi…

Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra yerine kurulan Türkiye Cumhuriyetinin kurucuları tek adam rejiminin sakıncalarını gördüklerinden, Demokratik Parlamenter sistemi ve kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyerek laik cumhuriyet rejimini kabul ettiler. Devletin kurucuları inançları doğrultusunda 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdular ve yönetimi gerçek sahibi olan halka verdiler…

“İnanç sistemi kültürleşmenin, belli bir kültüre tabi olmanın en güçlü aracıdır. Tarihte din, insana ve topluma bir yaşam ve davranış çerçevesi çizmiştir. Fakat dinden kültüre eklenen değerler ve davranışlar da değişir. Gerçek hayatta değişmez bir dogmatik İslam, bir de gerçek, tarihi bir İslam vardır. Anadolu’da Türkmen öz kültürü ile İslam kültürünün kaynaşması yeni oluşumlara vücut vermiştir. Bazı sosyologlar, Türk kültürünü İslam din kurallarının etkisinden söküp atmanın mümkün olmadığını ileri sürerler. Buna da bayramları, mevlit cemiyetlerini, ana-baba, ev-ocak adabını örnek olarak gösterirler. (5) Bu tespit bize göstermektedir ki, din kuralları Türkler için sadece dini bir ödev değildir. Bu kurallar, Türk örfüyle harmanlanarak, aynı zamanda yaşam biçimini oluşturmuştur…

“Halk arasında olup bitenleri, halkın yaşamına geçen görenekleri sadece din taassubu olarak algılamak, anlatmak, tanımlamak idare edenleri doğru önlemler almaktan alıkoyar. Bu sosyal olgunun niteliğini sosyoloji ilminin ışığı altında değerlendirmek zorundayız. Bu gerçeği, dini siyasi maksatla kendi amacı doğrultusunda kullanmak isteyen politikacıdan önce görmek zorundayız.”( 6)

Egemenliğin bir kişiden alınıp, gerçek sahibi halka verilmesi sonrasında egemenlik, “Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanılmaya başlamıştır. Egemenliğin kullanılması bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz” (7) İlkesi getirilmiştir. İlke gereği ülkeyi, seçilmiş ve atanmış yöneticiler halk adına, yaslarda belirtildiği şekilde vekâleten yönetirler. Yöneticilerin yetkileri, görevleri anayasa ve yasayla belirlenmiştir. Yasanın dışına çıkamazlar. Güçler ayrılığı ilkesi, onların keyfi davranmalarına izin vermez…

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi, tek adam rejimin izin vermez. Yüzyıla yakın süredir uygulanmakta olan Cumhuriyet rejimi halk tarafından benimsenmiş ve kökleşmiştir. Bu rejimi değiştirme çabaları beyhude çabalardır, halkımıza yarardan çok zarar getirir, artık bunun bilincine varmalıyız… Cumhuriyet rejiminin neden değiştirilmek istendiğini, neden karşı çıkıldığını ayrı bir yazı konusu olarak ele alacağımdan burada üzerinde durmuyorum.

Cumhuriyet rejimi, ülkenin yönetim kademesinde görev alacak bürokratlarda liyakat esasını benimsemiştir. Son yıllarda devlet idaresinde liyakat esası terk edilmiş, bürokrasi iktidara yakın liyakatsiz kişilere teslim edilmiştir. Liyakatsiz idareciler, bunlara her kademedeki seçilmişleri de dâhil edebiliriz, ele geçirdikleri gücün sarhoşu olmuşlar, hak, hukuk, adalet ve yasa tanımadan “ben ne yaparsam doğrudur,” mantığıyla hareket etmeye başlamışlardır…

Onlar, ellerine geçirdikleri kamu gücünün büyüsüne kapılıp kendilerini “dev aynasında” görmeye, küçük dağları ben yarattım demeye, halkı küçük görmeye başladılar… Oysa onları seçen, iktidara taşıyan halktı. Halkın onları oradan tekrar alaşağı edebileceğini akıllarına bile getirmediler.

Ellerindeki gücün gerçek sahibinin Türk Halkı olduğunu unutanlara şunu hatırlatalım! Eskilerin deyimiyle, “böbürlenme padişahım senden büyük Allah var.”

KAYNAK:

1-İsmet Zeki Eyüboğlu, Şeyh Bedreddin ve Varidat. S.17

2-Halil İnalcık, Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı. S. 132

3-İsmet Zeki Eyüboğlu, Şeyh Bedreddin ve Varidat. S. 19

4-age. S. 28

5-Halil İnalcık, Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı. S. 132

6-age. S. 132

7-Anayasa 6. Madde.

Etiketler:
Acem Anadolu Cumhuriyet dev aynası egemenlik İslamiyet Müslümanlık Orta Asya Osmanlı tüketim Türk Ulusu Türkiye üretim
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net