• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » İsmail Türkbay
İsmail Türkbay

Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya!

Eklenme Tarihi: 1 Ekim 2018 Pazartesi
Eklenme Saati: 0:01
Okunma Sayısı:
Tweetle
İsmail Türkbay ismail@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya!

“BİZ BÜYÜDÜK VE KİRLENDİ DÜNYA!”

Bilim insanları, şairler, yazarlar, doğaseverler, yurtseverler insanların gelecekte daha mutlu bir hayat yaşamalarını, doğanın temiz kalmasını, diğer canlıların bizimle birlikte özgürce yaşamalarını arzu ederler. Şairler ve yazarlar eserlerinde bu temaları işler, yol gösterirler, insanları gelecek tehlikeler için uyarırlar. Ama ne yazık ki ülkeleri idare eden kadrolar, ellerindeki gücü daha kuvvetlendirmek, daha çok para kazanmak uğruna onların önerilerini hiç dikkate almazlar, onları dinlemezler. Dünyayı kirletmeye, doğayı ve diğer canlıları yok etmeye devam ederler…

Murathan Mungan’ın Telli Turna şiirindeki bir dörtlük her zaman dikkatimi çekmiştir. “Sakın çıkma patika yollara o dağlara kırlara o karlı ovaya, yenik düşüyor her şey zamana Biz büyüdük ve kirlendi dünya…”

Kirlenen insanlık mı, yoksa Dünya mıdır? Zaman Dünya’dan ve insan yaşamından neleri götürmüş, yeni neleri getirmiştir? Sorularının cevabı her zaman tartışma konusu olmuştur. Konu, ilim insanlarınca çok boyutlu olarak tartışılmalıdır. Bana göre ikisi de kirlenmiştir. Kirleten de bizzat insandır.

Şiirdeki büyümeyi, büyümenin neden olduğu kirlenmeyi iki yönden ele almak gerektiğine inanmışımdır. Birincisi, ülkelerin sanayileşmesi sonucunda doğanın değil de paranın ön plana alındığı çarpık büyüme ile doğanın kirlenmesi, yok edilmesi. İkincisi, yaşamımız boyunca tanık olduğumuz, belki hiç umursamadığımız, karşı koymadığımız, engellemediğimiz, sustuğumuz çevremizde yaşanan kirlenme ve doğanın yok oluşu…

Dünya, o kadar kısa bir sürede kirlendi ki, kirlenmeyi bir insan yaşamı buyunca geçen sürede gözlemlemek mümkün hale geldi. Kirlenmeyi ve doğanın yok oluşunu, yaşı 60-70 arasında olanlar hafızalarını yokladıklarında net olarak görürler. Eski güzellikleri, doğadaki ağaçları, bitkilerin yeşilliğini, çeşitliliğini, o ağaçlarda yaşayan kuşları,  nehirlerin, derelerin temizliğini, barındırdığı balıkları, dağdaki kuşları, canlıları hayal eder, özlemle anarlar. Onları koruyamadıkları için de ister istemez  üzülürler…

Daha 60-70 yıl önce yaşadığımız çevremizdeki doğal güzellikler gözümüzün önünden bir bir yok oldu onları korumadık, koruyamadık yok olmasını seyrettik, sessiz kaldık. Seyretmeye devam ediyoruz. Sessizliğimiz ne zamana kadar sürecek? Her halde Anadolu ve Aydın toprakları çöl oluncaya kadar…

Çünkü bizler okuyup, araştırmıyoruz ve “bir musibet, bin nasihatten iyidir!” Diyen atasözünü ispatlamaya çalışıyoruz. Yaşananları hiç umursamadığımız gibi, bilim insanlarının doğanın korunması ile ilgili öngörülerini de kulak ardı ediyoruz…

Yaşı 20 ile 30 arasında olanların, doğal ortamlarında yaban hayvanlarından, tavşan, tilki, çakal, kınalı keklik, çil keklik, bağırtlak, sarıasma, incir kuşu, çıtlık kuşu, karatavuk, tekir ördek, ger ördek, sakarmeke gördüklerini, bildiklerini sanmıyorum. Hele hele kentlerde yaşayanların, karga, serçe, kırlangıç, leylek, güvercin ve kumrudan başka kuş tanımadıklarına eminim. Onlar, bülbülün, karatavuğun şarkılarını da canlı olarak duymadılar, o zevki yaşamadılar, bu gidişle yaşayamayacaklar…

Kentlerde yaşayan çoğu insanın doğal ortamlarında yetişen ve insan sağlığı için yararlı olan yaban bitkilerini, mantarları ve yabani meyveleri tanımadıklarını biliyorum. Anadolu’nun nehirlerinde, göllerinde, derelerinde yaşayan alabalıkları, sazanları, tatlısu levreklerini doğal ortamlarında hiç görmediklerini de biliyorum… Bu hayvanlar okullarda ansiklopedik bilgi olarak öğretilip, gösterilmektedir. Yeni nesil onları sadece resimlerinden tanımaktadır…

Yaşı 60 ve üzeri olanlar hafızanızı yoklayın! Çocukluğunuzda, gençliğinizde yediğiniz o mis gibi kokan doğal domatesi, biberi, patlıcanı, mısırı, elmayı, balı akan inciri, soframızdan eksik etmediğiniz; siyah-yeşil zeytini anımsayın. Şimdi yediğinizle bahçede ve pazarda gördüklerinizle kıyaslayın, farkı hemen anlayacaksınız… Yeni yetişen nesil, o eski sebzelerin, meyvelerin, tatlarını, kokularını hiç bilmedikleri için onlara meyve ve sebze kokuları hiçbir şey ifade etmeyecektir!

Anadolu’da yaşamış ve yakın geçmişte nesilleri tükenmiş yaban hayvanlarının isimlerini burada saymıyorum. Onlarla birlikte yok olan ağaç ve bitki türlerini ayrı bir yazımda detaylı olarak değerlendireceğim… Biz dönelim neden bu hale geldiğimizi anlamaya…

Gelişmiş ülkeler, kendi ülkelerinde planlı kalkınma programı ile doğanın kirlenmesini en alt düzeye çekmeyi başarmış, insanı ve diğer canlıları korumuşlardır. Tarım zararlıları ile mücadelede biyolojik yöntemler kullanmışlar, toprakların, havanın ve suyun temiz kalmasını sağlamışlardır… World Economic Forum’un haberine göre;  Dünya’da 1000 den fazla böcek ilacı çeşidi bulunmaktadır…

Çin, Japonya, İran ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerdeki çiftçiler, böcek ilacı yerine ördekleri kullanarak zararlı böceklerle biyolojik mücadele etmekte toprağın ve suyun kimyasallarla zehirlenmesini önlemektedirler…

Emperyalistlerin kendi ülkelerinin temiz kalmasındaki başarılarının arkasında yatan gerçek, doğayı kirletici sanayi fabrikalarını üçüncü Dünya ülkelerine ya da gelişmekte olan ülkelerde ihraç etmekte ve kirletici tesisleri oralarda kurmalarında, bu zehirleri o ülkelerde kullandırmalarında yatmaktadır…

Doğanın temiz ve bakir olduğu günleri görenler, bilenler olarak bizlere düşen görev, o günlerdeki güzellikleri anlatan yazılar,  kitaplar, öyküler, şiirler yazmak, mümkünse bunları bastırmak. Elimizde bulunan eski günleri gösteren resimleri, belediyelerin kurdukları kent belleklerine vermektir…

Bunları yaptığımız takdirde geçmişle gelecek arasında bir köprü kurarız… Yeni nesillere dünyayı nasıl kirlettiğimizi, nerede hata yaptığımızı gösterip onların aynı hataları yapmasını önleyebiliriz…

Etiketler:
Anadolu Aydın Bilim Adamı Çin Fransa insan İran Japonya jeotermal Kirlenmek Murathan Mungan şairler Telli Turna Türkiye yazarlar yurtseverler
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

CUMHURİYET!CUMHURİYET Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini bel...
CUMHURİYET!
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk unutanlar için “balık...
Unuttunuz mu?
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir dere akan, derenin s...
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
MERCİMEK!    Adına türküler yakılmış, şiirler yazılmış,  maniler düzenlenmiş, atasözlerine girmiş; ...
MERCİMEK!
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net