• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » Şaban Özdemir
Şaban Özdemir

Umsuluk Olduk!

Eklenme Tarihi: 29 Kasım 2018 Perşembe
Eklenme Saati: 2:22
Okunma Sayısı:
Tweetle
Şaban Özdemir saban@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Umsuluk Olduk!

UMSULUK OLDUK!

Başta Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şükranla minnetle anıyorum. Bugüne gelmemde emeği olan öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum…

Çaresizlik içinde haksızlığa, hukuksuzluğa, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı onurlu bir mücadele veren meslektaşlarımın; yürekleri kıpır kıpır atan, öğretmen olma hevesi ile yanıp tutuşan, atanamayan öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutluyorum. Yalvarmayan, boyun eğmeyen, el açmayan, ders veren öğretmenlerimi saygıyla selamlıyor, yiğit yüreklerinden öpüyorum.

“Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bulunursa yanlış da bilinir; ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.” diyor Farabi. Biz sizlere doğruyu öğretemedik mi? Doğrunun ne olduğunu, nasıl bulunduğunu gösteremedik mi ki hala yalanda, yanlışta, sahte davranışta ısrar edersiniz.

Yine 24 Kasım, yine süslü püslü laflar, yine yalan dolan işler… Yine kandırıldık, aldatıldık, avutulduk, UMSULUK olduk… Yalan rüzgarları içinde, bol martavallı bir öğretmenler gününü geride bıraktınız.

Ayıp ettiniz beyler, hem de çok ayıp ettiniz…

Öğretmenliğin ne olduğunu anlayamamışsınız siz. Bu kafayla anlamanız da mümkün görünmüyor.

Öğretmeniz biz, sizlerin en değerli varlıklarınız çocuklarınızın, canlarınız ciğerlerinizin arkadaşlarıyız… Sırdaşları, yoldaşları, dert ortaklarıyız biz. Evinizden kızarak, kırarak, döverek, kovarak, iki gözü iki çeşme gönderdiğiniz, yavrularınızı karşılayanlarız biz. Onların öfkelerini, gönüllerini alanlarız.

Sizlerden daha çok vakit geçiren, her gün yeni bir şey öğrenmesini, güzel bir davranış kazanmasını sağlayan emekçiler, edindiği yanlışları silen silgileriz biz. Kaprisimiz, egomuz, kibrimiz, burun büyüklüğümüz, tiksintimiz; kendisi için hiç bir beklentisi olmayanlarız.

Bütün kavgamız; iyi bir eğitim almalarını sağlamak, bize emanet ettiğiniz ciğerlerinizi sizlerden daha fazla düşünerek bir üst basamağa nasıl çıkarabilmek.

Ayakları üzerinde dik duran, kendi işini kendi gören, sorunlarına çözüm üreten, onurlu bir birey; iyi bir yurttaş nasıl yapabiliriz? Bütün uğraşımız bu bizim!

Öğretmeniz biz! Zilin sesini duyunca derdimizi, tasamızı, acılarımızı bir kenara bırakır; sınıfa girince de unuturuz biz. Kapı kapandıktan sonra tek derdimiz, acımız, tasamız bu ders saatinde daha iyi ne yapabilirim. Tuğlanın üstüne bir tuğla daha nasıl koyabilirim olur bizim. Oysa dertlerimiz, sıkıntılarımız unutulacak cinsten şeyler değildir.

Bize verdiğiniz sözler, savurduğunuz yalanlar unutulacak gibi hiç değildir. Ama unutturan şey mesleğimize duyduğumuz sevdadır. Meslek aşkıdır. Ülkemize olan borcumuz, kendimizi ülkemize adayışımızdır. Ülkenin geleceğini, çocuklarımızı, dertlerimizin, özlük haklarımızın üstüne çıkarmamızdır.

Sınıftan çıkıp, okuldan ayrılıp, yaşamın içine karıştığımız andan itibaren dertlerimiz depreşmeye başlar bizim. Öğretmenlerde açtığınız yaralar, dertler, ekonomik sıkıntılar kolay kolay unutulacak cinsten değil ki! nasıl unutalım…

Biz sizlere topluma yalan söyleyin, insanları kandırın diye emek harcamadık. “Çingeneyi padişah yapmışlar önce babasını kesmiş” misali siz önce bizi kandırdınız, avuttunuz, aldattınız, yalan söylediniz. Göğsünüzü gere gere söyleyebilirsiniz; bizi utandırdınız!

Mutsuzuz, itibarsızlaştırılıyoruz, borçluyuz… Bankaların en çok sevdiği müşterileriz biz… Bunları bile bile neden yapamayacağınız işleri söyler, tutamayacağınız sözler verirsiniz ki?

“İyi insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.” der Konfüçyüs.

Nerde kaldı müjde? Nerede kaldı o cicili bicili sözler?

3600 size bir şey anımsatıyor mu?

Yoksa Hz. Mevlana “Ayran içinde yağ nasıl gizliyse, doğruluk cevherinde de yalan gizlidir.” sözünü bu günleri görerek sizler için mi söyledi acaba?

Biz 24 kasımı balım gülüm densin; tek günlük, yapmacık davranışlar sergilensin, önüne gelen martaval atsın diye önemsemiyoruz. 24 Kasımı Gazi Mustafa Kemal’in başöğretmenliği kabul ettiği, Millet Mekteplerinin açıldığı, Türk aydınlanma devriminin başladığı gün olduğu için önemli buluyoruz.

Dünya tarihinde, kara tahta başına geçerek, milletini aydınlatan tek lider bizim başöğretmenimiz olduğu için önemsiyoruz. Böyle bir liderin meslektaşı olmanın, yolunda yürümenin gururunu yaşıyoruz.

Öğrencilerimizin minik yüreklerinden gelen samimi sözcükleri, kendi el emekleri ile yaptıkları küçük hediyeleri, sevgi dolu kalemlerinden çıkan yazıları ile; velilerimizden, dostlarımızdan, ahde vefa bilenlerden gelen mesajlarla mutlu oluyoruz.

Zam, maaş ikramiyesi, ek ders iyileştirmesi, kat sayı gibi süslü, aslı astarı olmayan laflar edilmesi; vaatler verilmesi minik samimi yüreklerin yanında riyakarlıktan başka bir şey değildir.

Her 24 kasımda kandırıldık, aldatıldık, avutulduk…

Tüm riyakarlığa rağmen hiç biri meslek aşkımızın, sıkıntılarımızın üstüne çıkarmadı. Sınıfa girince karşımıza aldığımız çocuklar, onların gözlerinin içindeki öğrenme arzusu, bizlerden hizmet bekleyen bakışlarını gördük biz.

Günümüz yöneticilerinin atanamayanlarımızı cami avlusunda yem bekleyen güvercinlere benzetmesi; çalışan, görev başında olanlarımızı günde 3 saat, haftada 5 gün çalışan, yılda 3 ay tatil yapan tembeller olarak yaftalaması; aldığımız paranın helal olmadığını söylemesi bizleri yaralamış, incitmiştir.

Bunları söyledikten sonra 24 Kasımlardaki martavalların hiçbir kıymeti harbiyesi kalmamıştır. Paraya pula tamah etmedik! Etseydik öğretmen olmaz, öğretmenlik yapmazdık…

Meslek itibarımızı koruma derdine düştük!

Beyler; bir şey kırılır kaynatırsın, bozulur tamir edersin, yıkılır yaparsın… Bizim eksikliklerimiz ne kaynatılır, ne tamir edilir, ne de yapılır. Atsan atılmaz, satsan satılmaz, yenisiyle de değiştirilmez!

Neleri kırıp döktüğünüzü, nereleri bozup dağıttığınızı, nereleri yakıp yıktığınızın farkında mısınız?

Yalanı, riyakarlığı affedemeyiz biz; ama itirafı alkışlar alınlarınızdan öperiz… Sizleri iyi yerlerde görmek, annenizden babanızdan daha çok mutlu eder bizleri. Ama ezik görmekle, yalancı görmekle daha çok eziliriz biz…

Bizlere vaat ettiklerinizi vermemenizden, alamamamızdan değil; yalanlarınızdan kahrolur ezim ezim eziliriz biz. Bu nedenle yine öğretmenleriniz olarak Hz. Mevlana’nın “Düşündüğünü söyle, söylediğini yap, yaptığının arkasında dur; ama dikkat et sözünün altında ezilme!” öğüdü kulağınıza küpe olsun.

Beyler, 24 Kasım’da bir kaç afili sözle öğretmeni kandırmak, saf yerine koymak; Sizin zeki ve uyanık olduğunuzu göstermez. Zira toplumları uygarlık düzeyine çıkaran şey; öğretmene söylenen yalanla değil, öğretmene verilen değerle ölçülür…

Yapmacık övgüleriniz de, süslü laflarınız da, günü birlik siyasetiniz de, 3600’ünüz de, maaş ödülünüz de sizin olsun…

Etiketler:
Atatürk Başöğretmen çaresizlik Farabi Gazi Mustafa Kemal Öğrenci Öğretmen tiksinti Türkiye Umsuluk yurttaş
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık ki……. Sağ elin verdiğini s...
Heval Hüso…
En Büyük Şiddet Sevmek Olmalıdır!Özgür iki bireyiz kadın.. Benden eksik değil fazlan var. Benim çok daha fazla olmak üzere;...
En Büyük Şiddet Sevmek Olmalıdır!
Gözyaşlarının Rengi Aynıdır!Kim olduğuna, ne yediğine, ne içtiğine, mezhebine, kitabına, dinine, dingiline bakma “Kapı...
Gözyaşlarının Rengi Aynıdır!
Edep…Edep TDK’da 1.Toplum töresine uygun davranma 2. İyi ahlak, incelik, terbiye olarak açıklan...
Edep…
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net