• Kılıçdaroğlu İlk Ziyareti Atay Döneminde Yaptı
  • Son Anket! AKP Artık Birinci Parti Değil!
  • Karamollaoğlu: Ülkemiz Aile Şirketi Oldu!
  • Vatandaş Ölüm Kalım Savaşı Veriyor!
  • Borçlu Sayısında Korkutan Artış! 31,3 Milyon!
  • Utanç! 21 Kız Çocuğu Hamile!
  • Başkan Atay, Volkswagen’i Efeler’e Çağırdı!
  • Satmaktan Bıkmadılar! Yine Satıyorlar!
  • İYİ Parti’li Sezgin: Katliamların Sorumlusu…
  • Efeler Resim Atölyesi Çalışmalara Başladı
  • Çerçioğlu’ndan AKP’li Vekillere Çağrı!
  • Batı Gazi Bulvarı Yenileniyor!
  • Efeler Belediyesi Logosunu Yenileniyor!
  • Başkan Talimat Verdi, Denetimler Sıklaştı!
  • Başkan Atay, Esnafla Kahvaltıda Buluştu
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
      • Sitene Ekle
      • Reklam Verin
      • Künye
      • İletişim
AYDIN YEREL
  • Türkiye
  • Ekonomi
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Yaşam
  • Dünya
  • Magazin
  • Yazarlarımız
  • WebTV
  • Diğer ->
    • Foto Galeri
    • Kültür Sanat
    • Bilim-Teknoloji
    • Gazeteler
    • Firma Rehberi
      • Firma Ekle
    • Seri İlanlar
      • İlan Ekle
Flash Haber Çiftçi Borcunu Ödeyemez Durumda! Tarım Bitti!
AydınYerel Bizi Facebook'dan takip edin
AydınYerel Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Yazarlar » Şaban Özdemir
Şaban Özdemir

Empati Engeli Ezer!

Eklenme Tarihi: 10 Aralık 2018 Pazartesi
Eklenme Saati: 9:50
Okunma Sayısı:
Tweetle
Şaban Özdemir saban@aydinyerel.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Empati Engeli Ezer!

EMPATİ ENGELİ EZER!

Geçenlerde Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine gitmiştim. Tekerlekli sandalyede oturan elleri, ayakları işlevini görmeyen biri, yanında üç kişi daha vardı. Belli ki birlikte bir iş yapıyorlar ve mutlular.

Yanlarına yaklaştım; elleri dışa doğru eğri, ellerinin dış kısmını zorlukla kullanıyor biri… Bir tanesi arabayı iterek hareket ettirilecek yerde duruyor, vücudu bir tarafa yatık… Baktığınızda zihinsel engeli olduğu hemen belli olan bir diğeri.. Dört özel ve güzel insan.

Eli sağlam olan, sigara paketinden sigarayı çıkarıp, tekerlekli sandalyede oturanın ağzına götürüp yaktı. Ellerinin dışını kullanan iki eli ile sigarayı tutuyor, tekerlekli sandalyede oturanın ağzına götürerek, sigaradan çekmesini sağlıyor. Keyifle içmesi için sabırla nefes nefes çektiriyor. Yavaş yavaş geziyorlar… Yanlarında ki zihinsel engelli ise neşe kaynakları, neşe veriyor ortama. Hep birlikte gülüyorlar.

Dört kişi bir araya gelmiş, her biri diğerinin engelini, eksiğini kapatarak, bir arkadaşlarının ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Gözlerim doldu. Gizlemeye çalıştım ama gözyaşlarıma hakim olamadım.

Bazen insan kısacık zamanda çok şey düşünebiliyor. Aklından envai türlü şeyler geçiyor. Duygusal an geçtikten sonra kendi kendime şimdi dört engelli bir araya gelip engelleri aşarken, sapa sağlam insanların bir araya gelmemek için koydukları bahaneleri, fitneyi, fesadı ve engelleri düşününce acaba kim engelli demekten kendimi alamadım.

Gerçekten kim engelli? Engel nerede?

Can Yücel’in dediği gibi “Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz.” Evet olmamalı da. İnsanın elinde olmayan nedenlerle ortaya çıkan eksiklikler kusur sayılmamalı.

Bir Çin atasözü “Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, biri de daha doğmamıştır.” der. Beşer şaşar elbette kimse kusursuz değildir. Ancak engeli kusur sayan engellinin taaa kendisi, en dip alasıdır.

Kimlerle dostluk, arkadaşlık edileceğini karar verme, kriterler koyma, insanın en temel hakkıdır. Can Yücel “Anladım ki! Yar’la bir olmayınca yer’le bir oluyormuş insan.” diyor. Yar ile ol, hoşlandığın keyifli zaman geçirdiğin kimselerle ol; ama kibirli olma, akılsız olma, vicdansız olma.

İnsanın engelli olması kusur değil bre Allah’ın budalası. İnsanı bayıltıp organını çalarak organ nakli yapan bir doktorla arkadaş olan kadar, ayakları olmadığı halde aklını ellerini kullanmayı başarmış bir ayakkabı tamircisi ile arkadaş ol. Para uğruna insan sağlığını bozan bir eczacı ile dost olana kadar tek koluyla benzinlikte pompacılık yapan, araba yıkayan emekçiyle dost ol. Yaptığı binaların demirinden betonundan çalan bir mühendisle, müteahhitle arkadaş olana kadar, bedeni bekçilik yapmaktan başka bir iş yapmasına olanak tanımayan; inşaattaki engelli bekçi ile dost ol, arkadaş ol. Ol ki egolarının üzerindeki engelleri kaldır.

Hellen Adams Keller “Dünya üzerindeki en acınası insan, görme kabiliyeti olup da ileri görüşlü olamayandır.” sözünden hareketle, milyonlar harcanarak yapılan görkemli bir binaya giremeyen bir engelli mi acınacak durumda, yoksa engelli merdiveni koymayan sivri zekalılar mı acınacak durumda? Asansörsüz bir binaya çıkamayan bir engelli mi acınacak durumda, yoksa onu üst kata çıkarmaya zorunlu bırakan muhterem mi acınacak durumda?

Kendisine ayrılmış parkta yer bulamayan engelliye mi acırsın, yoksa engellilere ait park yerine arabasını park eden tosun paşaya mı? Ettiği lafın aslı astarı olmayan, karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan; akşam söylediğini sabah inkar eden, tükürdüğünü yalayanını geçtik; mıçtığını yiyen, es kaza bir makama gelmiş, kelli felli çapsızlar mı engelli, yoksa yiğitçe, mertçe, yüreğinden geldiği gibi, olup biteni dosdoğru anlatmak istediği halde uzuvlarının meramını anlatmasına izin vermediği engelli mi acınacak durumda?

Üstad Özdemir Asaf der ki “Bunca boş konuşan insanın arasında dilsiz olmak engel değil devrimdir.” Şimdi bir sanatçının eserini balta ile parçalayan sağlam; eli ayağı olmadığı için ağzıyla resim yapan mı engelli?

Kız çocuklarını okutmayan, kadınları çalıştırmayan, tedavi olmak için hemcinsini arayan sağlam; ayak parmaklarının arasına koyduğu kalemle yazı yazan mı engelli!

Daha yaşını doldurmamış bebeğe, su damacasına tecavüz eden, bu zihniyeti koruyan sağlıklı; tek bacağı ile zıplaya zıplaya gezerek onur ve yaşam mücadelesi veren simitçi sakat öyle mi?

Peygamber efendimiz “Allah katında en aziz kul intikama gücü yeterken affedendir” buyuruyor. Eline geçirdiği yetkiyle, oturduğu koltuğun makamın gücüyle zülmeden gafil sağlam; görmediği, duymadığı, konuşamadığı halde, elinden geldiğince, bedeninin izin verdiğince üreten sakat öyle mi?

Ey insanoğlu; asıl engelli karşısına çıkan engeli geçemeyen, aşamayandır! En büyük engel sevgisizliktir. Empati yapan tüm engelleri kaldırır, eşitliği sağlar. Eğer ki birey empati yapabiliyorsa kötülüğün, savaşın, kanın, kinin, ihanetin, nefretin külleri üzerinde çiçekler, güller yetiştiriyor demektir.

Engelsiz yarınlar için empati kur, beyinlerdeki engeli kaldır…

Etiketler:
Atasözü Can Yücel engelli fiziksel insan rehabilitasyon tekerlekli sandalye zihinsel
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık ki……. Sağ elin verdiğini s...
Heval Hüso…
En Büyük Şiddet Sevmek Olmalıdır!Özgür iki bireyiz kadın.. Benden eksik değil fazlan var. Benim çok daha fazla olmak üzere;...
En Büyük Şiddet Sevmek Olmalıdır!
Gözyaşlarının Rengi Aynıdır!Kim olduğuna, ne yediğine, ne içtiğine, mezhebine, kitabına, dinine, dingiline bakma “Kapı...
Gözyaşlarının Rengi Aynıdır!
Edep…Edep TDK’da 1.Toplum töresine uygun davranma 2. İyi ahlak, incelik, terbiye olarak açıklan...
Edep…
  • Sizde Yorum Yapın
  • Facebook Yorum

Yapılan Yorum Sayısı (2)

  1. İsmail Türkbay   - Tarih: 11 Aralık 2018 - Saat 08:43   - Cevap Yazın

    Engel insanın beynindedir. Olaya nereden bakacağımız önemli, empatiyle baktığında engellerin birden ortadan kalktığını görürüz. Kalemine, yüreğine sağlık Şaban Öğretmenim.

    • Şaban Özdemir   - Tarih: 11 Aralık 2018 - Saat 09:11   - Cevap Yazın

      Çok teşekkür ederim İsmail abi. Engelsiz beyinlerin çoğalması dileğiyle.

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

En Son Haberler

CUMHURİYET!Cumhuriyet, bir ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve egemenliğini belirli......
CUMHURİYET!
Karacasu – Karapınar Tarihi13. Yüzyılın son çeyreğinden ititbaren Oğuz boylarından, Avşar, Eymür, Kayı,......
Karacasu – Karapınar Tarihi
Unuttunuz mu?Hafızası en zayıf canlının balık olduğu söylenir. Olanları çok çabuk......
Unuttunuz mu?
Heval Hüso…Sevgili dostlar bu gün öyle bir duygusal anlar yaşadım, yaşadık......
Heval Hüso…
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz? İlkokul kitabında okuduğum bir okuma parçasında yakınından küçük bir......
Torunlarımıza Ne Diyeceğiz?
Sitemizden son dakika haberlerini iletmek için izninizi istiyoruz. Önemli gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
  • Türkiye
  • Siyaset
  • Eğitim
  • Yaşam
  • Ekonomi
  • Spor
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Dünya

AYDIN YEREL
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@aydinyerel.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2017 - Aydın Yerel Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net